Çekim Yasası Nedir ve Çekim Yasası Nasıl Yapılır?

867
Çekim Yasası Nedir Nasıl Yapılır

Çekim yasasını herkes bir kez de olsa merak etmiştir. Merak ettiği gibi Google arama motoruna “Çekim yasası nedir, çekim yasası nasıl yapılır?” yazmış, her yerden bir şey kazımıştır zihnine.

Çekim yasası hakkında yazılan yazıların çoğu ya birbirinin alıntısı ve karmaşık ya da konuya hakim olmayan kişilerce yazılmış. Böylesi bilgi düzensizliğinde kimsenin bunu anlamaması sonucu hayatında uygulayamaması normal.

Hoş geldiniz, belli ki hayatınıza çekmek istediğiniz güzellikler var. Doğru yerdesiniz. Belki o istediğiniz çok güzel evi, arabayı, aşkı size sunamayız ama bunlara nasıl sahip olacağınızı gösterebiliriz. Bu yazımızda, “Çekim yasası nedir ve çekim yasası nasıl yapılır?” konularını anlamanızı sağlayacak ve hayallerinize ulaşmanız için sizlere destek olacağız!

Hazırsanız başlayalım!

Çekim Yasası Nedir?

Hayatımızda gerçekleşen tüm olumlu ve olumsuz olayların kaynağı çekim yasası nedir?

Evren sırlarla dolu. Farkında olmasak da bu kusursuz düzenin işleyişini düzene sokan bir çok yasa var. Evrenin bir sırrının da çekim yasası olduğu bir gerçek. Rhonda Byrne’ın The Secret kitabında detaylıca anlatılan bu yasa, evrene göndereceğimiz mesajların, hayatımızdaki önemli gelişmelerin seyrini nasıl değiştireceğini anlatıyor. Ne kitaptı ama!

Çekim yasası, düşüncelerimizle ve eylemlerimizle hayatımıza olumlu veya olumsuz şeyleri bizim çektiğimizi ileri süren bir yasadır. Bu, her şeyin enerjiden oluştuğu, bu nedenle yaydığımız enerji türünün bize geri döneceği teorisine dayanır. Özetle çekim yasası, yaşadığımız her şeyi bilerek veya bilmeyerek hayatımıza bizim davet ettiğimizi açıklayan yasadır.

Çekim Yasası Nasıl Yapılır?

Çekim yasası nasıl mı yapılır? Çok hoşunuza giden ve yıllardır hayalini kurduğunuz bir eve sahip olmak istediğinizi düşünün. Bunun için ne o kadar paranız var ne de inancınız. Eğer çekim yasasını doğru kullanırsanız o ev sizin olur.

Nasıl mı?

O eve sahip olacağınızı düşünmeyi bırakın. O eve sahip olamayacağınız düşüncesini unutun. Evren bir menüdür ve o menüden neyi seçerseniz masanıza o gelir. Yeter ki istemesini bilin!

Düşüncelerinizde gelecek zaman kipleri kullanmayı bırakın. “O eve sahip olacağım, o ev benim olacak.” gibi gelecek zaman kipleri ile çekimli düşüncelerle hayal kurarsanız bilinçaltınızla evrenin kusursuz uyumu bunu hep öteleyecektir. Söylemlerinizde ve düşüncelerinizde bunu düzeltmelisiniz. Ancak bilinçaltınızı böyle kandırabilirsiniz!

– O ev benim, istediğim eve sahibim.

Kelimelerinizi düzelttiyseniz sıra geldi imgelemeye. Burada da önemli nokta o eve sahip olacağınızı düşünmek değil, o eve sahip olduğunuzu hayal etmek.

O ev sizinmiş gibi hayal kurar, bunu düzenli aralıklarla tekrarlarsanız bu iş tamam! “Bir şeyi 40 kere söylersen olur.” boşuna denmemiş bir cümle. Evrene güvenin!

Buradaki ev örneği gibi hayatımıza farkında olmadan her şeyi bu yolla çekiyor yine bu yolla davet ediyoruz. Olmasını istemediğimiz şeyleri de.

Dua da bir çekim yasası gerçeğidir. Yasa, dua ederken de işler. Dua bir frekanstır, bizler dua ederken sahip olmak istediğimiz şeyin frekansına bürünürüz. Ve duada ısrarcı oldukça o şey bize yaklaşır.  Şimdi, duada ısrarın neden bu kadar önemli olduğunu anladınız mı?

Öyle ya da böyle inansak da inanmasak da çekim yasası işlemeye devam eder!

İşte tam da bu sebeple bilinçli ve sistematik olarak pozitif düşünceleri kullanmaya başladığımızda zihinsel inançlarımız değişecek, evrene yaydığımız frekans ise gerçekten olmasını istediğimiz şeyleri hayatımıza getirecek.

Güzel düşünün!

Önceki İçerikBenden Ne Olur?
Sonraki İçerikBursa Gezilecek Yerler | En İyi 5 Yeri Keşfe Çık!